Perşembe, Ocak 15, 2015

internete veda

Ders çalışırken(?) ben ve bilgisayar 
Hala bunu yapabilmiş olduğuma inanamasam da zaman geçtikçe daha  iyi varmış olacağım bunu idrakine. Gerçekten nasıl yaptım? İnternetsiz olmaktan ziyade bunu yapmış olmam tuhaf geliyor. Tabi bir de şuan internetsizsem bu yazıyı nasıl yayınladığım sorusu var.

Evet, pazar gecesi modemin şifresini değiştirttim, bu da kendi kişisel bilgisayarımdan ve telefonumdan internete giremeyeceğim anlamına geliyor. Ah… Düşünmesi bile tuhaf. Ama çok uzun zamandır bunu yapmak istiyordum, yani internetsiz yaşamak. Sorun ne? Bağımlı mıyım? Hayır? İnternet yoksa yoktur, aramıyorum. İnternetsiz ölürüm gibisinden bir durum söz konusu değil ama uyku sorunum olduğu için, boş zamanım çok, tabi ki ders çalışmak yerinde internete giriyorum. Şimdi internet yoksa hmmm kim bilir? Belki bir ümit iki soru çözerim. Ama tabi ki internetin elzem olduğu durumlar olabilir ya da kafa dağıtmak istediğim zamanlar da olabilir. O yüzden interneti toptan kaldırmak yerine bu çözümü deniyorum.

Ama öyle tahmin ediyorum ki bütün bunlar bile internetten uzak kalmam konusunda çok yeterli olmayacaktır. Neden mi? Sabahları nedensizce uyanıp, uyuyamama da uyku sorunum çerçevesi dâhilinde. Bu sefer ne yapacağım? Kalkıp babamın bilgisayarından leylimley… Ama yine de telefonumdan giremiyor olmak çok iyi olacak çünkü normal zamanlarda telefonla arası olmayan ben internete telden girince sanki nete girmiyormuş gibi hissediyorum. Ama bu çok saçma. O yüzden böyle daha iyi olacağını umuyorum, bakalım. Bunu söylememin nedeni de şu, sonra ben arada sırada sosyal medyaya uğradığımda “Sen hayırdır ya?” demeyin istiyorum.

Tabi ki sosyal medya hesaplarıma veda ederken duygulanmadım değil.

Evet, elveda bozulup duran, beni çıldırtan Gmailim…
Elveda bir girince saatlerce çıkamadığım Tumblr…
Elveda kırk yılda bir girdiğim G+…
Beş dakika girmemin yettiği K-pop’ta ne varsa haberdar olduğum Facebook…
Son zamanlardaki gözdem Outlook…
Elveda yeni yeni şarkılar keşfettiğim Soundcloud…
Yalnızca oradan ne yaptığını takip edebildiğim Geonil’in instagramı…
Dipsiz kuyu 9gag…
Elveda canımiçisi, bebişim Wikipedia…
Bol bol güldüğüm, oyş dediğim Netizenbuzz…
Henüz ondan daha iyisi olmayan Yeppudaa…
Uzun zamandır sadece Japonya’da çıkanlar için kullandığım KMusicDL…
Boş işlerin, listelerin ve de testlerin kahyası Onedio…
Ah ah hayat sensiz ne zor olacak bilemezsin Youtube…
Telif hakkıyla ilgili sorun yaşandığında kurtarıcı Dailymotion…
Elveda hiçbir alakam olmayan Twitter…
TVXQ hakkındaki en iyi site olan TVXQexpress…
Abartısıyla, yalanıyla, dolanıyla Allkpop…
Son dönem trend olan Koreaboo…
Her zaman biaslarımın en az popüler üye olduğunu gösteren Miss K-pop…
Elveda hiçbir zaman aramızdaki ilişki eskisi gibi olmayacak olan Kickass…
Ama sana veda etmiyorum Blogger çünkü…
Çünkü tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır.

Not: 3 gün boyunca hiç internet aramadım, ben kendimi tanıyorum. Şuan geldim ve bilgisayara açtım çünkü çıkmış sorulara bakacaktım. O sırada bu yazıyı da aradan çıkarayım dedim. Neden bunlar anlatıyorum? Çünkü bazen soruyorum kendime, ben bağımlı mıyım anlamaya çalışıyorum, değilmişim, "tamam o zaman eee? Ne yapalım şimdi?" diyebilirsiniz, deyin bir şey olmaz. 
               
***

NETE VEDA

İlk hasretiyle gençliğimin ilk elemleri
Ey paslı tuşlarında gülen, ağlayan klavye,
Ey eski dost yad edelim eski demleri,
Madem ki son tuşunu dağıtmış, yorulmuşuz!
Anlat bir yeni harddiskin üstünde ansızın!
Hoparlörünle hıçkırarak doğduğun günü!
Bin bir sitede bin bir yan sekmelerin
Anlat nasıl terennümün inletti ekranını!
Neydin gönülde, şimdi ne oldun zavallı sen,
Kısa yol oluştur benim de bu son gizli nalemi.
Ekranın asumanda ziyalarla işlenen
Bir pembe gül mü, yoksa bir altın piyale mi?
Akşam gruba karşı tüten bir sörfün
Hüznüyle şahit olma nihayet zevaline!
Chrome yoluyla Zühre tacın, nağme kervanın
Şahane geldiğin gibi şahane git yine!
Biz şimdi başka bir sınava bağlıyız:
Soru bankasıyla geldi erenler bu meclise,
Yalnız bugün senin gibi ölgün hızdayız,
Zira bu kitap da parçalanır gülmek istese...
İncitmeden modemini insafsız ellerin
Zalim temaslarıyla zamanın sitemleri,
Ah ayrılırken, inleyerek manyetik alanın,
Ey eski dost, yad edelim eski demleri... 



Not: Halit Fahri Ozansoy’un Aruza Veda adlı şiirinden esinlenilmiştir.

Çok hoşuma giden bir şarkıyı da şuraya atıvereyim. Dikkat, ballad özellikleri taşımaktadır.



2 yorum:

  1. Sen hayırdır ya :D
    Ben itiraf ediyorum bir internet bağımlısıyım maalesef :(
    Sınava bu yıl giriyorsun demi? Az da kaldı hatırlatmak gibi olmasın :D
    Yaşlı teyzeler gibi hesaba çekmek olmasın ama ne istiyorsun? :) Mersin'e gelmek ister misin mesela? Ona göre vazgeçireyim kkk şaka yapıyorum tabi ki :)
    Şarkı benim de hoşuma gitti o zaman ben de Fighting! diyerek bitireyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya bakma işte hiçbir şey değişmeyince geri açtım interneti :D
      Evet evet bu yıl ama merak etme, insanlar gün sayıyorlar, istesen de istemesen de biliyorsun kaç gün kaldığını :D Ama valla yiter modundayım ben, bir an önce olsun artık sıkıldım :D
      Şimdilik İstanbul Hukuk istiyorum ama bakma benim söylediğime, bir gün psikoloji, bir gün sosyoloji bir gün hukuk diyorum, arada coşup Radyo TV mi okusam beee diye düşünüyorum. Herkes bıktı benden ama ne yapayım, her bölümün gideri var şimdi :D Ama genel olarak İstanbul düşünüyorum çünküm ablam peşimi bırakmıyor illa buraya gel diye vırvırvır, ben de madem gidiyorum bildiğim bir yer olsun baaari diyorum. :D
      Sağ olasın valla, birilerinin gaza getirmesi lazım beni :D

      Sil