bugün 12 aralık.
bir arkadaşımın whatsapp
durumunda "tarihte bugün" tarzı bir şey yazıyordu. ben de ne olduğunu
anlamayıp vikipediyi yoklama başladım. o arkadaş ne için bunu yazmış hala
bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa, o da bugünün bu blogun 3.yıl dönümü
olduğu.
aslında sizinle konuşmak
istediğim konular vardı. bu bağlamda bu da bir fırsat oldu benim için. önce
geleneksel yıl dönümü formatını bir uygulayayım, ardından kişisel ve blogsal
konulara geleceğiz.
her yıl dönümünde istatistikleri
kontrol etmek de geleneğin bir parçası haline geldi benim için. ilk yıl 100
yazı, ikinci yıl 86 yazı yazmışım ve bu yılsa 60.yazımdayım.
iki senedir zirvedeki yerini
koruyan "bir daha geri gelmemek" bu sene üçüncü sıraya düşmüş. onun
yerini gayet mantıklı bir aratma olan "arrakis blog" almış. en
popüler kayıtların %70'ini k-pop yazıları oluşturuyor. (doğal olarak tabi ki.)
birinci sırada ise "vizyondaki kore dizileri" var. ülkeler aşağı
yukarı aynı bu yüzden söylemeye bile gerek görmüyorum.
şimdi sizleri geçen yıldönümünden
kendime yazdığım mektupla başbaşa bırakıyorum:
“öyle
umuyorum ki şuan üniversitedesin. ama hangi üniversite hangi bölüm? bir fikrim
yok. hadi bakalım dök eteğindeki taşları, nasılmış o üniversite dedikleri?
yazın
telafi ettin mi okuyacağın kitap ve de filmleri? nerede görüyorsun ki kendini?
ne öğrendin bu bir yılda? yaşadın mı pişman olmaksızın?
tvxq
askere gitti mi diye soracağım yine? merak ediyorum çünkü. 12.yılı kutluyoruz
değil mi? liderim nasıl liderim? ne zaman evlenecek bunlar? ah! yunho deyince
aklıma boa’cığım geldi, o nasıl? her zamanki gibi mükemmel değil mi? ciddi
merak ettiğim bir şey daha var… bigbang? dönüş yaptı mı? lütfen evet de. ya ft
ısland? bunun cevabı da evet olsun. 2pm için de evet, shinhwa için de. ha bir
de mblaq dağılmadı de. bunu duymak istiyorum. sonracığıma got7 nasıl? ya red
velvet ya şu sm’in yeni erkek grubu? winner’dan haber ver sen asıl. bu aralar
ağır fangörllük yaptığın kang seungyoon’cuğun neler yapıyor? shınee ve f(x) ne
durumda? sulli’nin hali düzeldi mi? yoona ile seunggi, tiffany ile nickhun,
sooyoung ile adını hatırlayamadığım o kişi hala çıkıyorlar mı? gd hala kiko’nun
peşinde mi? shinhwa’dan hala kimse evlenmedi mi? ıkon çıkış yaptı mı? ya
jinhyung ile hongseok ne durumdalar? başka? aklıma gelmiyor, yüz bin grup takip
edersen olacağı bu, al işte.
2014 pek
hoş geçmedi, 2015 nasıldı? bu kadar büyük sayılar çok korkunç değil mi?
gerçekten öyle. ah bilmiyorum gelecek sene her şey çok değişmiş olabilir.
olabilir mi?”
cevap:
üniversite dedikleri bir halt
değilmiş ama sinema muhteşem bir şey.
pişman olmaksızın yaşadım mı?
emin değilim, elimden geleni yaptım ama bazen kitlenip kalıyoruz işte, zayıfız.
junsu hariç hepsi askerde. iyidir
yunho, çok da bilmiyorum gerçi, bayağı zayıfladı askere gittiğinden beri.
bigbang geri döndü evet. ft de. 2pm de. shinhwa da. mblaq iki üyesini yolda
bırakıp yürümeye devam etti. sulli gruptan ayrıldı. sooyoung dışındaki çiftler
de. ıkon çıkış yaptı. işte bütün bildiklerim. diğer soruların cevabını ben de
bilmiyorum inan ki.
ve 2015 de 2014'ten çok farklı
olmasına karşın şuan düşünüyorum de her yılın sonundaki his aynı. yıllardır
değişmedi. her aralık böyle hissettiriyor.
ve bu da öyle.
ve bu üçüncü yıl... aslında
bakarsanız bu zamanın altında eziliyorum. blogu açtığım günü, ilk yazımı hatırlıyorum.
ne kadar çok şey oldu, ben ne kadar çok değiştim...
ve bu 245.yazı.
2016'ya:
"şuan hazırlıkta bir anlamda
sürünüyorsun. kendi çapında bir şeyler yapmak için uğraşıyorsun. birçokları
senin hızlı bir giriş yaptığını söylüyor, gel gelelim bazı şeylerin senin için
ne kadar zor olduğunun farkında değil kimse. annen arıyor...
kısa bir konuşmadan sonra
kapatıyorsunuz. söyleyecek çok da bir şeyiniz yok. ev arkadaşların çiğ köfte
akşamı yapmak istiyorlar. seninse uykun var, yarın da sinema derslerin. aslında
uyumak istiyorsun ama mümkün değil. aslında şuan zion t'nin "eat"i
çalıyor. bu adamı seviyorsun. bu adamı cidden seviyorsun. ama son zamanlarda
neredeyse hiç denilebilecek kadar az k-müzik dinlediğini söylemek lazım.
genelde kaiser chiefs'in bu ara. nirvana ve panic at the disco bir de.
katıldığın derneğin akademi
koluna girip yetmezmiş gibi blog işini üstlendin. merak ediyorum o zaman
derneğin durumu nasıl olacak, koca bir yıl sonuçta. (now playing: zion t - zero
gravity) sen hala o dernekte misin, kulağa tuhaf geliyor. bunu okuduğunda
lisans eğitimine başlamış olacaksın büyük ihtimal. şuan kimlerle arkadaşsın, o
zaman kimlerle olacaksın... bir şey sormak istemiyorum. tahminim yok. nerede
kalıyorsun, ne yapıyorsun, nasıl gidiyor, sen anlat bana...."
size söylemek istediğim şey
şuydu, sormak istediğim şey daha doğrusu.
son üç aydır hiç k-pop aylık
değerlendirme yazısı yazmadım. sürekli daha yazmayacak mısın diye soruyorsunuz,
ben de yazmak istediğimi ama zaman bulamadığımı söylüyorum. gerçekten öyle,
oradan bakınca kolay görünebiliyor ama ben saatlerimi verip yazardım onları.
şimdi öyle bir lükse sahip değilim. elimden geleni yapıp bu zamanı oluşturmaya
çalıştım ama başaramadım. ben bir yerden tuttuğum anda zaman akıp gidiyor,
yelpaze genişliyor. bundan sonra daha da yoğun olacağım. bu zamanı
bulamayacağım çok açık.
demek istediğim o ki sanırım daha
uzun bir süre daha aylık bir değerlendirme yazmayacağım. belki bir daha asla.
zaten piyasayı da hiç takip etmiyorum, hiçbir şeyden haberim yok. arada turşu'nun
anlattığı neyse o. bir kaç albüm dinliyorum arada. hepsi bu. ama ben dinleyene
kadar üzerinden ay geçmiş oluyor, çok bir anlamı kalmamaya başlıyor. yakın
zamanda sadece bir iki albümden bahsettiğim kısa bir yazı yayınlarım ama bundan
sonra k-pop'ı belki de böyle playlist halindeki yazılarda bulabileceksiniz
ancak.
bununla birlikte artık daha fazla
"bugünlerde neler oldu" temalı yazılar da yazmak istemiyorum. kitap
ya da film eleştirisi yapma arzusuyla dolup taşsam da nasıl olacak emin
değilim. sanırım artık kısa yazı formatına geçme vaktim geldi. böyle bir kitap,
bir film, bir albüm belki... minik minik postlarla yoluma devam edeceğim. yoksa
bu bloga yazık olacak. bildiğim bir şey varsa da bu blogu çok sevdiğim ve onu
çürümeye bırakmak istemediğim.
teşekkür ederim. her şey için.