Cumartesi, Temmuz 30, 2016

"yine japon filmi mi izliyorsun?" #10




Suicide Song 2007

Baştan sona acayip bir film. Tür olarak satirik korku filmi diye geçiyor ve ilginç olarak AKB48 üyelerinden birçok kişi var. Aslında filmin konusu karmaşık görünmüyor, bir şarkı var ve bu şarkıyı dinleyenler intihar ediyor. Dergileri kapanmak üzere olan bence sayko sayılabilecek bir takım gazeteciler de bu olayın peşine düşüyor. Ama kesinlikle sıradışı bir film. Ne demek istediğimi ancak izleyince anlayacaksınız. İlk başta film çok karışık ilerliyor ve parçaları birleştiremediğiniz için "ne oluyor ya?" şeklinde bakıyorsunuz ama bu ilginizi toplamanızı sağlıyor. En azından benim öyle oldu. 

Yusuke Isaya'nın rolü muhteşemdi, oyunculuğuna hayran kaldım. Kızlardan Sayaka Akimoto iyiydi, başroldeki kıza, sanırım adı Yuko ayar oldum, diğer başroldeki Ryuhei Matsuda'ya da. Ne varsa yan rollerde var. Yine de manyak bir film. Mistik tarafı oldukça yoğun ama o dünya içinde bir mantık var. Bu tarz filmlerden genelde çok hazzetmem ama yine de beğendim.



A Cheerful Gangs Turns to Earth 2006

Bunu arkadaşımla izledik ve ikimiz de çok gülsek de pek kaliteli bir film olduğunu söyleyemem. Ama en azından abuk olması için abuk yapılmış bir film ciddiyetle yapılıp da abuk olan bir filmden beş bin kat iyidir. Ve sonuçta bizi oldukça neşelendirip bir kaç gün beğenmediğimiz bütün şeylere "hiç romantik değil" dememize sebep oldu.

Oyuncu kadrosu pek dikkat çekici olan dört farklı ve ilginç kişiliğin birlikte yaptıkları bir banka soygunu üzerine. Takao Osawa (yalan dedektörü), Kyoko Suzuki(aşırı hassas zaman algısı), Koichi Sato(geveze bir romantik) ve Shota Matsuda(cepçi). Film zaten saçmalıklarla dolu olduğundan gülüyoruz ama daha komik olan şey benim "bir de böyle böyle oluyormuş hahaha" dediğim her şeyin olmasıydı. Filmin sonuna doğru arkadaşım artık "yuh be yuh" falan diyordu. Kısacası biraz eğlenmek istiyorsanız güzel bir seçenek olabilir.

Platinum Data 2013

Bunu da yine aynı arkadaşla izledik ve karakterlerin adlarını aklımızda tutamadığımız için saçma sapan lakaplar taktık. Misal başrol için bücürük, mıncık, ufaklık gibi oldu, özür dileriz Kazunori Ninomiya, zaten minik de olsan sevdim ben seni, önce aşırı gıcık olsam da. Evet bütün film birbirimize soru sorduk, "bu kimdi, hangisiydi, ne oldu, anlamadım, kaçırdım, çişim geldi iyi izle anlatacaksın" şeklinde. Anlaşıldığı üzere son repliğin sahibi tabi ki benim, filmi durduracak kadar mühimsemiyorum ama ne olduğunu da anlamam lazım, habire de çişim geliyor her zamanki gibi.

Yıl 2017, başrolümüz zeki bir adam, hükümet için bir yazılım üretiyor, bir dna parçasından kişinin bütün bedensel haritasını ortaya çıkarıyor. Ama ya yazılımcının kendisi bir cinayetin şüphelisi olursa? Dedektifi ise Etsushi Toyokowa oynuyor. Senaryosu iyi bir film. Sürükleyici olabilir. Aaa bir de Kiko var, GD'nin Kiko'su evet.


Cut 2011

İzlediğim en iyi Japon filmlerinden biriydi. Gerçi her ne kadar japon oyuncularla japonyada çekilmiş bir film de olsa İranlı yönetmen Amir Naderi'ye olduğu için japon filmi dememeliyim belki de. 31.istanbul film festivalinde ülkemizde de gösterime girmiş ve altın lale için yarışmıştı. Başrolde Hidetoshi Nishijima var, fakir bir sinemacıyı oynuyor, sinemayı yalnız para kazanmak için bir araç olarak göre herkese savaş açmış kendi dünyasında. Abisinin ölümü ve ondan kalan borcu ödemek için dayak yemeye başlaması filmin hikayesinin temelini oluştursa da bundan daha fazlası var. Ben çok etkilendim ve bir gün yeniden izlemek isterim.



Niini No Koto Wo Wasurenaide 2009

Aslında çok klasik bir senaryo ama gerçek hayatta bunun olduğunu bildiğimiz için ve zaten gerçek bir hikayeden uyarlandığı için çok etkileniyorsunuz. Film boyunca salya sümük, etrafta peçeteler, altyazıyı okuyamama gibi yan etkilerle bitirdim. Zaten ota b*ka ağlayan biri olarak çok da şaşırtıcı değildi.

Karakterimiz gencecik bir çocuk olan Keisuke (Ryo Nishikido), küçüklüğünden beri fizikçi olmak ister ve bunu yapamaması için hiçbir neden yoktur, oldukça başarılıdır. Liseye başladığındaysa bir sürprizle karşılaşır, beyninde bir tümör vardır ve en fazla bir yıl daha yaşayabilecektir. Ama Keisuke ve ailesi tümörle savaşamaya karar verir. Bu film Keisuke'nin sekiz yıllık mücadelesinin filmidir.  

Adrift in Tokyo 2007

Ya da diğer adıyla Tenten. Arada böyle hoş filmler çıkmasa karşıma bu random film izleme işini nasıl devam ettirirdim bilemiyorum. Gerçi bu parttaki filmler iyiydi. Özellikle Cut ve de bu film. Şimdi eminim sizin de benim gibi aklınıza şu çizgi karakter olan Tenten gelmiştir, ee haliyle tabi. Ama gelmesin. Ore Ore'nin yönetmeninden. Diğer filmlerini de izlemek istiyorum ama nerede bulabileceğim hakkında bir fikrim yok. Şöyle japon filmlerini ingilizce altyazılı izleyebileceğim güzel bir site önerebilirsiniz, süper olurdu.

Başrolde Joe Odagiri var, boş beleş bir hayat süren Fumiya sekiz yıldır öğrencidir. (resmen geleceğim) Borcunu ödeyemediği bir gangster vardır ama bildiğimiz gibi değil. Bu adamın amacı bir yolculuğa çıkmaktır, karakola doğru bir yolculuk.  Ve borcu karşılığında Fumiya'dan onunla gelmesini ister. Film Yoshinaga Fujita'nın aynı isimli filminden uyarlanmış. Öyle güzel bir film ki sessiz sakin, huzurlu. Bir gün bir film çekeceksem eğer böyle bir şey olabilir diye düşünüyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder